TAŞA KAZINMIŞ TÜRK KÜLTÜRÜ – ORTA ASYA

Merhabalar
Geçen yazımda başladığın Taşa Kazınmış Türk Kültürü konusuna bu yazımda Orta Asya’da bulunan kaya resimleri alanlarını ve özelliklerini anlatarak devam ediyorum.
SAYMALI TAŞ – KIRGIZİSTAN :

§ Kırgızistan yakınlarında Tanrı Dağları’nın bir kolu olan Aladağ’da ortalama 3.500 m. rakımda bulunan Saymalıtaş adlı bölgede yaklaşık 10.000 adet granit kaya üzerine yaklaşık 100.000 resmin varlığı tespit edilmiştir. Bu yönü ile Saymalıtaş, dünyanın en zengin kaya resmi alanı olarak kabul edilmektedir.
§ Kayaların bulunduğu alan çok soğuk olduğu için, bu resimler kazındıkları ilk günkü gibi kalmıştır.
§ Kaya resimler için tarihlendirme yapılamamakla birlikte MÖ 5.000 ile MS 1.000 yılları arasında, bu bölgede yerleşmiş Türk boyları tarafından binlerce yıl içerisinde meydana getirildikleri sanılmaktadır. Bu nedenle resimler farklı dönemlere ait olarak sınıflandırılabilir.
§ Bu resimlerin sadece bir boya ait olmadığı, Gök Tanrı Dinine inanan birçok Türk boyunun yılın belirli günlerinde veya iki yılda bir burada toplanarak ibadet ettikleri tahmin edilmektedir.
* Zira o günkü teknoloji ile 100.000 resmin sadece bir boy tarafından çizilmesi pek mümkün değildir. Bunlar çok sayıda insanın katıldığı kolektif bir çalışmanın, uzun yıllar sonunda ortaya çıkarttığı eserler olmalıdır.

* Bu da Göbekli Tepe’nin inşasında olması gerektiğini düşündüğümüz toplumsal bir organizasyon ile aynı nitelikleri göstermektedir.
* Ayrıca bu görüş, Göbekli Tepe ile ilgili öne sürülen “bölgenin diğer yerlerinde yerleşik yaşama geçmiş toplulukların belli periyotlarla ibadet etmek, sosyalleşmek ve alış veriş yapmak için bir araya gelmeleri” görüşü ile de örtüşmektedir.
§ Resimlerde tabiat varlıkları ile insan-insan, insan-doğa ve insan-inanç kollektvizmini gösteren tasvirler yer alır. En çok rastlanılan figürler dağ keçisi ve geyiktir.
§ Eski dönemlere ait resimler doğa varlıklarının ve hayvanların görünümünü yansıtırken, daha yakın dönemlere ait resimler stilize çizgilere sahiptir ve somut varlıklardan soyut düşüncenin anlatımına geçişin izlerini taşımaktadır.
* Yani atalarımız önce gördüklerini, daha sonra ise düşündüklerini taşlara kazımışlardır.

§ Ayrıca Saymalı Taş bölgesinde, uçan atlar tarafından çekilen “Gök Arabaları” ile Kamların kozmik yolculuklarını anlatan figürlere de rastlanmaktadır. Bildiğiniz gibi bu kültür de sadece Türklere aittir. 
KOÇKOR – KIRGIZİSTAN :
§ Burada da Saymalıtaş Bölgesinde görülen kaya resimlerinin hemen hepsi yer alır. Ancak dağ keçisinin yanında iki hörgüçlü asya devesine ait çizimlere de rastlanmaktadır.
§ Buradaki kaya resimleri hem Saymalıtaş’a göre daha eski olması hem de rakımın daha düşük olması nedeniyle aşınmaya uğramışşlardır.
§ Burasının da yine bir ibadet alanı, bir anıt mezar bölgesi olduğu açıkça bellidir. Balballar (mezar taşları) üzerindeki kabartmaların ellerinin Göbekli Tepe T dikilitaşlarında yer alan el şekillerine ve Urfa Adamı’nın ellerine benzerliği dikkat çekicidir.
§ Ayrıca burada Orhun kitabelerinde kullanılan aynı harflerle yazılmış bir satırlık bir yazı da bulunmaktadır.
ÇOLPANATA – KIRGIZİSTAN :
§ Bu bölgedeki kaya resimleri ise yuvarlak kayalar üzerine çizildikleri için yuvarlak formdadır.
§ Bölge uzun dönemli ve farklı topluluklara ev sahipliği yaptığı için, resimler de Saymalıtaş bölgesinde olduğu gibi dönemlerine göre farklılıklar göstermektedir.
§ Büyük boyutlu resimler daha eski, küçük boyutlu resimler daha yeni zamanlara tarihlenmektedir. Küçük boyutlu resimlerin Sakalar-İskitler zamanına ait olduğu sanılmaktadır.
TALAS – KIRGIZİSTAN :
§ Talas bölgesi özellikle MS 751’de Araplarla Çinliler arasında yapılan ve müteakiben Türklerin İslamiyete geçtikleri savaştan dolayı Türk tarihi açısından önemlidir.
§ Bu bölgede yer alan kaya resimleri Yenisey yazıtları ile ilişkili olduğu düşünülen mezar yazılarıdır. Aynı zamanda Kırgızların ünlü Manas Destanı da burada doğmuştur.
§ Burada dikkat çeken kaya resmi ise “bir insan tarafından çekilen deve” figürüdür.
TOYUKTÖR – KIRGIZİSTAN :
§ Ok ve yay tutan adam figürü dikkate çekmektedir.
§ Burada yer alan kaya resimleri de, diğer bölgelerde olduğu gibi binlerce yıl içinde somut figürlerden soyut  düşünceye geçişi göstermektedirler.
KARAKOV YAYLARI – KIRGIZİSTAN :
§ Diğer alanlara göre daha küçük olan Karakov yaylası Türklerin göç yolları üzerinde bulunmaktadır.
§ Bu bölgede 200 değişik kaya resmi bulunmaktadır ve “Güneş Kültü”ne ait figürler ağırlıktadır.
TAMGALISAY – KAZAKİSTAN :
§ Kazakistan’ın Almata kentine 170 km. mesafede bulunan Yedisu Bölgesi’ndeki Tamgalı Say ise Türklerin M.Ö 40.000-12.000 yıllarına ait izlerini taşımaktadır. Türk kültür tarihinin en eski kaya resimleri burada yer almaktadır.
§ Türkler Güney Kazakistan’da yoğun olarak yaşamışlar ve buradan Doğu Kazakistan’a yayılmışlar ve bu bölgede 21 uygarlık kurmuşlardır. Oğuzlar, Karluklar ve Türgişler bunların başlıcalarıdır.
§ Tamgalısay’da yüzlerce kayada binlerce resim bulunmakta ve yazının ilk oluşum aşamaları burada görülebilmektedir. § Burası aynı zamanda inanç adına ilk resimlerin çizildiği yer olarak kabul edilmektedir.
§ Tamgalısay kayaların defter olarak kullanıldığı bir açık hava kütüphanesi gibidir.. bölgede yaklaşık 3.000 tane kaya resmi yer almaktadır.
§ Kaya resimleri içerisinde Gök Tanrı’ya ait olanlar, üzerinde kurt başı bulunan bir sancağı taşıyan süvari (aşağıda ortadaki resim) ve Güneş Adam en önemlileridir. Türklere ait “Ok-yay tamgası” da ortadaki resminde görülmektedir.

§ Burada da Orhun alfabesi ile yazılmış tek satırlık bir yazı bulunur sağdaki resim). Tamgalısay’ın tarihlendiği en geç zaman olan MÖ 12.000 yılı ile Orhun Yazıtları arasında yaklaşık 13.000 yıl bulunduğu göz önüne alınırsa, bu husus üzerinde gerçekten ciddi çalışma yapılması gereken çok çok önemli bir konudur.
§ Tamgalısay’da bronz çağına ait resimlerde Kamlara ait olanlar yoğunluktadır. Demir çağına ait kaya resimlerinde ise daha çok Türk tarihinin etnografik gelişimi görülür.
§ Burada yer alan  mezarların (kurganların) bir tanesinin duvarında yer alan Türk tamgası çok net olarak görülmektedir.
§ Tamgalı Say’da bulunan ve ön Türklere ait tamgaları taşıyan ve taşlara kazınan resimlerin MÖ 35.000 yılına ait olduğunu belirten Kazım MİRŞAN bu konuda şunları söylemektedir .
Benim tespit edebildiğim kadarı ile, tarihin en eski yazısı burada, Kazakistan”ın Yedisu bölgesindeki Tamgalı Say”daki resimlerdir. İlk yazı bu şekilde başladı. Bu resimler arasında ilk Türk harfleri de var. Taşlara çizilen resimlerin tarihini belirleme imkanı yok. Musabayev 10 bin yıl olarak tahmin ediyor. Bana göre ise bunlar en az 35 bin yıl öncesine ait! Medeniyetimiz Tamgalı Say”da başlamıştır.
Portekiz’de ve Fransa’da mevcut olan benzer yazıtların yapılan karbon testleri ile 28.000 yıllık oldukları tespit edilmiş. Ancak bilim açısından Tamgalı Say’dakilerin daha eski olduğu bellidir. Buradaki kültürün, Fransa’ya kadar ulaşması için birkaç bin yıl gerekir, bu itibarla 35.000 yıl diyorum.
Başkurdistan”da Şölgentaş Mağarası”nda 16 bin yıllık Türk damgaları var. Bu tarih, karbon testi ile belirlendi ve kesindir. Fransa’da aynı tipte bir mağara var, Lazkio Mağarası. Bunun tarihi 17 bin 500 yıl olarak tespit edilmiş ve karbon testi ile ispatlanmış.
Şölgentaş”taki mağarada Lazkiö’daki detaylar var. İngilizler bu resimleri, 32.000’e kadar götürüyor. Eğer bunlar 32.000 yıllık ise ve kültür Fransa’ya Tamgalı Say’dan gitmişse, Tamgalı Say’ı en az 35.000 yıla dayandırabiliriz” demektedir.
§ Kazakistan Bilimler akademisi Arkeoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ayman DOSIMBAYEVA ise “Saymalıtaş, Tamgalısay ve Anadolu’da, Gök Türk Devleti’ni kuran Aşina (kurt) boyuna ait Ok-Yay Tamgası bulunmaktadır. Bu da tek başına Kazakistan’dan Anadolu’ya kadar uzanan kültürün ve dolayısı ile kaya resimlerinin Türklere ait olduğunun kanıtıdır” demektedir.
QOBUSTAN – AZERBAYCAN :
§ Bakü’ye 30 km. mesafede olan Qobustan bölgesinde üç ayrı alanda yaklaşık 1.000 adet kaya üzerinde 3.000 adet resim bulunmaktadır.
§ MÖ 12.000-8.000 yıllarına tarihlenen resimler insan-insan, insan-doğa ve insan-inanç ilişkilerini ele almaktadır. Bu da insanın doğadaki gelişimini ortaya koymaktadır.

§ MÖ 7.000-6.000 yıllarına tarihlenen resimler ise genelde toplumsal yaşama aittir. Burada Boğa Kültü’nün ağırlıkta olduğunu görebiliriz. Çünkü boğa veya diğer bir deyişle öküz, tarımın yapılması yani tarlaların sürülmesi ve ekinlerin taşınması için hayati öneme sahip bir canlıdır. Bu canlıya verilen değer kült yaratmış ve insanlar bu kültü resimlere taşımışlardır.
Aynı şekilde geyik resimleri, av sahnelerini betimleyen resimler de bulunmaktadır.
§ Qobustan, Hazar Denizi kıyısında bulunduğu için balıkçılık faaliyetlerini anlatacak şekilde kayık resimleri de bulunur. Ancak bazı Batılı bazı araştırmacılar bunun bir Viking Kayığı olduğunu iddia ederek olayı yine Hint-Avrupa kültürüne bağlama çabaları içerisine girmişlerdir.

HAKASYA BÖLGESİ – SİBİRYA :
§ Orta Asya’da halen Türklerin yaşadığı Hakasya bölgesinde bulunan ve Ön Türklere ait olan “Kün-Ay” sembolünün MÖ 17.000 yılına ait olduğu yapılan C14 karbon testleri ile kanıtlanmıştır.
SÖLGENTAŞ MAĞARASI – BAŞKURTİSTAN :
§ Ural Dağı eteklerinde bulunan ve Başkurtistan sınırları içinde yer alan Sölgentaş mağarası MÖ 16.000 yıllarına ait Paleolitik döneme ait bir mağaradır. Bu husus Sovyet Bilim adamları tarafından yapılan karbon testleri ile ispatlanmıştır.
§ Kazım MİRŞAN, Sölgentaş mağarasında bulunan ve Türkler tarafından “kozmoz” olarak ifade edilen ON Tamgası’nın, Türklerin gelişmiş kültürlerinin burada var olduğuna işaret ettiğini savunmaktadır.
SONUÇ :
§ “Proto Türk” veya “Erken Türk” veya “Ön Türk” olarak adlandırdığımız atalarımızın MÖ 17.000 yıllarından beri süregelen Orta Asya’daki varlığı, yazılı bir eser bırakmamış olsalar da kayalara kazıdıkları resimlerle bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
§ Doğal olarak bu kanıtları o tarihlerde yaratan atalarımızın, bu tarihten çok daha önce var oldukları da şüphe götürmeyecek bir gerçektir. Kazım MİRŞAN’ın tespiti ile bunu 35.000’lere kadar götürmek mümkündür. Bu tarih aynı zamanda “Türk” denilen etnik kimliğin kökenini de teşkil ederler.
§ Orta Asya’da Atayurtlarında yaşayan atalarımız tarihin belli dönemlerinde dünyanın her yerine yayılırken taşlara kazıdıkları kültürlerini de beraberlerinde götürmüşlerdir.
Sonraki yazımda Anadolu’da yer alan kaya resimlerini ve bunları Orta Asya ile bağlantısını anlatmaya çalışacağım.
Sevgiyle kalın.