Merhabalar,
* 1995 yılında kazılara başlanan Göbekli Tepe’de, son yıllarda yapılan çalışmalarda elde edilen bulgular hakkında uzun zamandır bilgimiz yoktu.
* 2014 yılında o zamanki Kazı Başkanı Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus SCHMIDT’in ölümünden sonra süreç yavaşlamış ve hatta “kazı” anlamında durmuştu. Çünkü yetkililer, 2014’den beri yapılan çalışmalarda temizleme, düzenleme, yeniden değerlendirme, koruma, konservasyon gibi faaliyetlere ağırlık verildiğini, kazı yapılmadığını ifade ediyorlardı. Ancak kazıların yavaş da olsa devam ettiği biliniyordu.
* Aynı zamanda Karahan Tepe Kazı Başkanı olan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Tarihöncesi Arkeolojisi Ana Bilim Dalı’ndan arkeolog Prof. Dr. Necmi KARUL’un Göbekli Tepe Kazı Başkanı olarak görevlendirilmesinden sonra, bu konuda bazı bilgiler açıklanmaya başlandı.
GÖBEKLİ TEPE’DE 2021 VE 2022 YILLARINDA YAPILAN KAZILARIN SONUÇLARI
* Arkeolojihaber youtube kanalında “Taş Tepeler Büyük Dönüşümün Coğrafyası” adı ile yapılan söyleşiler kapsamında, Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Dr. Lee CLARE, Göbekli Tepe’de 2021-2022 yıllarında yapılan çalışmalar hakkında bilgi vermiştir.
* Verilen bilgiye göre;
– Söz konusu süreçte genel olarak kazı alanında temizleme, düzenleme, koruma, değerlendirme ve arkeolojik sorulara cevap arama çalışmaları devam etmiş; küçük ölçekte kazılar yapılmıştır.
– Yapılan kazılar kapsamında, genel olarak alanda “ev” olarak nitelendirilebilecek yerleşim yerleri açığa çıkartılmış ve bunlara ait buluntular elde edilmiştir.
– Ortaya çıkartılan ve “ev” olarak tanımlanabilecek yapılar dikdörtgen şekillidir ve MÖ 9’uncu binyılın ortalarına tarihlenecek şekilde Çanak Çömleksiz Neolitik B dönemine aittir.
İlk defa olarak ateş kalıntıları ve içinde ateş yakılmış olduğu değerlendirilen ve “fırın” olarak nitelendirilen bir çukur açığa çıkartılmıştır.
– Ayrıca Çanak Çömleksiz Neolitik B dönemine ait yapıların üst katmanında henüz işlevinin ne olduğu bilinmeyen ve tarihlemesi yapılmayan fakat erken veya orta Çanak Çömleksiz Neolitik B dönemine ait olabilecek, farklı bir mimariye sahip yuvarlak şekilli, birkaç metre çapında olan bir buluntu açığa çıkartılmıştır. – Bir gömütde üç iskelet kalıntısına ulaşılmıştır. İskeletlerden birisi 13-14 yaşlarında bir kız çocuğuna, bir tanesi 35 yaşın üstündeki bir kadına ve diğeri de 20-30 yaşları arasında cinsiyeti tespit edilememiş bir bireye aittir.
– Başka bir gömütte de 13-14 yaşlarındaki bir bireye ait ve cenin (hocker) pozisyonunda iskelet kalıntılarına ulaşılmıştır.
* Dr. Lee CLARE’e göre; gömütler tabanlarında yer aldığı için bu yapıları “ev” olarak tanımlamak mümkündür ve bundan dolayı da Göbekli Tepe bir ritüel alanı değil bir yerleşim yeridir.
Sonuç olarak;
* Göbekli Tepe’deki kazılar “Taş Tepeler Projesi” kapsamında devam etmektedir.
* 2022 yılı kazılarının başlamasından önce verdiği bir röportajda, kazıların çok dikkatli şekilde yapılmasının önemine dikkati çeken Prof. KARUL, Taş Tepeler projesindeki bazı alanlarda yapılacak kazıların 100 yıl sürebileceğini ifade etmiştir. Buna Göbekli Tepe kazılarının da dahil olduğunu söylemek mümkündür.
* Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN gibi konusunda uzman bilim insanlarının yaptığı tespitlere göre burası bir “tapınak” veya Prof. Dr. Necmi KARUL’un önerdiği genel bir ifade ile “kamusal alan”dır.
* Bana göre de alan içinde bulunduğu açıklanan ve “ev” olarak tanımlanan yapılar, buranın bir “ritüel merkezi” olduğu görüşünü ortadan kaldırmaz, Neolitik dönem insanlarının anıtsal yapılar etrafındaki yerleşimi gösterebilir. Bu da Yaşamın Başlangıcından Göbekli Tepe’ye Giden Yol adlı kitabımda detaylı bir şekilde açıklamaya çalıştığım, insanların yerleşik düzene geçmesinin nedeni olarak ileri sürdüğüm tezimi destekler niteliktedir.
* Görünen odur ki, devam edecek kazılarda elde edilecek sonuçlar bizleri şaşırtmaya devam edecek ve -arkeolojinin doğası gereği- buluntuların yorumlanması konusundaki tartışmalar sürecektir.
Kaynak:
https://www.youtube.com/watch?v=ueAUcFBCdjo&t=2389s&ab_channel=arkeolojihaber