TÜRKLER OLMADAN TARİH OLMAZ-3

Merhaba sevgili okurlar,
Her Yönü İle Göbekli Tepe isimli kitabımın piyasaya çıkması, Ankara ve İstanbul’da kitabımın tanıtımı, konferanslar, imza günleri derken burayı bir süre aksattım.. Bu konuda anlayışınıza sığınıyorum.
“Tengricilik ve Şamanlık” adını vermeyi planladığım ikinci kitabımın çalışmalarına da başladım. Bir aksilik çıkmazsa Eylül 2019 ayı içerisinde sizlerle buluşturmayı hedefliyorum.
Şimdi “Türkler Olmadan Tarih Olmaz” yazı dizisinin üçüncü ve son bölümünde konumuza kaldığımız yerden devam edelim.
PONTUS DEVLETİ :
Pontus, Kafkasya’dan bütün Karadeniz kıyıları boyunca Sinop’u içine alan bölgeye verilen isimdir. Bu bölgeye ilk yerleşimin MÖ 2.500’lü yıllarda Sümerlere son veren Guttilerdir. Müteakiben bölge MÖ 1.900-700 arasında Kimmerlerin hakimiyetinde kalmıştır. Kimmerleri de İskitleri Hurriler, Avalar gibi Türk halkları takip etmiştir.
∼ Fransız araştırmacı LEBEAU’ya göre “Romalıların MÖ 63’te Pontus’u yıkmalarından önceki Pontus bayrağı, Ay-Yıldızlı bir bayraktır.
∼ Dolayısı ile uydurma tarih yazanların iddia ettiğinin aksine Karadeniz hiçbir zaman Yunanlıların olmamıştır. Pontus; kültürü, dili, genetik özellikleri gibi her yönü ile Türk’tür.
RUMLAR :
∼ Rumlar, Bizans baskısı ile Hristiyanlığa geçen ve tehlike oluşturdukları için Karadeniz, Balkanlar ve Trakya’ya yerleştirilerek Bizans’ın asker kaynağını teşkil eden Avar, Hun, Peçenek, Kıpçak (Kuman) Türklerinden başkası değildir.
∼ Yunanlılık, Kuzey Yunanistan ve Mora çevresiyle sınırlıdır. Buna karşın Rumluk, bir toplum ve ülkeyi temsil eder. Anadolu’da millet ve milliyet manasında Rumluk yoktur. Resmi kayıtlara göre de Rum olarak nitelenen ailelerin Türk oldukları ve Türklere ait adları ve soyadlarına sahip oldukları ortaya çıkmıştır.
∼ Prof.Dr.Mehmet ERÖZ “Rumlar Hristiyan Türklerdir” adlı kitabında, “Karamanlılar, nüfus mübadelesinden önce Karaman bölgesinde yaşamış, Türkçe konuşan Rum Ortodoks mezhebine bağlı Hristiyan Türklerdi. Bu insanlar Kafkaslardan Anadolu’ya gelen Kıpçakların, Oğuzların ve Peçeneklerin soyundan geliyordu” demektedir.
∼ Osmanlı coğrafyasında Anadolu’da yaşayan, dili gerekçe veya Türkçe olan bu Ortodoks halka “Rum” adı verilmiştir. Karamanlılar Ortodoks Türklerdir ve mübadele sonrası Yunanistan’a gittikleri halde Yunanlı olmamışlardır.
HİKSOSLAR :
∼ Mısır, MÖ 1.700’lerde Kalde ve Elam havalisinden gelen ve bir ön Türk kavimi olan Hiksoslar tarafından ele geçirilmiştir.
∼ Samuel LAING “Human Origins” adlı eserinde “Hiksosların Turan’lı olduklarını” kesin olarak belirtir.
∼ Prof.Dr.Şemsettin GÜNALTAY da “Suriye ve Filistin” adlı eserinde “Hiksoslar cesur savaşçılardır ve silahları elverişliydi. Bunların Hurriler olması güçlü bir olasılıktır” demektedir.
∼ MÖ 3.000’lerde birçok Türk kabilesi Orta Asya’dan İran ve Mezopotamya’ya doğru başka bir göç dalgası halinde harekete başlamışlardır. Bunlar arasındaki Hiksoslar önce Mezopotamya, Suriye ve Filistin’i ve devamında MÖ 1.710 yılında Mısır’ı da işgal ederek Firavunların hakimiyetine son vermişler, MÖ 1.660-1.580 yılları arasında 80 yıl boyunca Mısır’ı Türkler idare etmişlerdir.
∼ Hiksos krallarının adları Türk adlarıdır. Mısır dilinde Hik=Kral ve Sos=Çoban demektir, yani Hiksos kelimesi “Çoban Kral” anlamına gelmektedir.
∼ Hiksoslar zamanla Çoban Kral kimliğinden uzaklaşarak firavunlara benzemeye başlamaları ile kimliklerini kaybetmişler ve Hurri Devletinin zayıflamasına paralel olarak MÖ 1.580 yılında yıkılmışlardır.
KASLAR (KASSİTLER) :
∼ Anadolu’da kurulan Türk uygarlıkları arasında yer alan Gaşgalar veya Hurrilerin başka bir kolu olan Kaslar, Hiksoslarla birlikte Orta Asya’dan göç ederek MÖ 2.200’lerde Mezopotamya’nın güneyine İran bölgesine gelmişlerdir.
∼ Bu bölgede ve özellikle Kerkük’te önemli bir nüfus yoğunluğu oluşturmuşlar ve Sami kökenli Babil Devleti’ni MÖ 1.700’lerde yıkarak 400 yıl boyunca bölgenin hakimi olmuşlardır.
ELAM UYGARLIĞI :
∼ Elamlılar bugünkü İran uygarlığını yaratan Ön Türk halkıdır. Elam ülkesi, Sümerliler ve Elamlılar arasında el değiştirmiş, ancak daha sonra Elamlılar Sümelerin egemenliğine son vermişlerdir.
∼ Mezopotamya’nın doğusunda İran’ın bugünkü Kuzistan bölgesinde gelişen Elam Uygarlığı MÖ 4.000’ler de kurulmuş ve MÖ 653 ylında Asurlular tarafından yıkılmıştır. Daha sonra Asur içinde bir Elam Ülkesi yeniden kurulmuşsa da ancak MÖ 640 yılına kadar varlığını devam ettirebilmiştir.
∼ Yapılan kazılarda ortaya çıkarılan eserler Uruk dönemindeki Sümer kültürü ile büyük benzerlikler göstermektedir.
∼ Jifort’da yapılan arkeolojik çalışmalarda ele geçen ancak henüz okunamayan Elam dilindeki yazıtlar MÖ 7.000’lere tarihlenmektedir. Elam yazı dilinin MÖ 3.200’lerde oluşmaya başladığı ve MÖ 2.7000’lere kadar kullanıldığı tahmin edilmektedir.
SAKALAR (İSKİTLER) :
∼ Avrupalı dil bilimciler tarafından Sakalar / İskitler’in bir “Hint-Avrupa” veya “İran” halkı olabileceği iddia edilse de bunu kanıtlayacak yazılı bir belge yoktur.
∼ Sakalar Orta Asya’dan geldiğine göre “İran” boyu olmaları mümkün değildir. Çünkü Orta Asya Aryanların değil Türklerin atayurdudur. MÖ 3000’lü yıllarda Orta Asya’ya yerleşmiş herhangi bir Aryan halkı yoktur.
∼ Karadeniz bölgesinde Kimmerleri yenerek buradan süren Sakalar, Heredot’un da belirttiği gibi doğudan gelmişlerdir ve Orta Asya’daki Androovo ve Afanesyevo Ön Türk kültürünün temsilcisidirler.
∼ Avrupa’nın doğusu, Kırım ve Karadeniz bozkırları ile Orta Asya’da tanrı Dağları ve Fergana Vadisini içine alan Sakalar İmparatorluğu varlığını MÖ 800-300 arasında güçlü bir şekilde sürdürmüştür. Kimmerlerin ardılları olan Sarmatlar tarafından yenilgiye uğratılarak dağılmışlardır.
∼ Sakalar / İskitler daha geniş bir açı ile alınması ve detaylı olarak anlatılması gereken Türk halklarıdır. Bu konuyu bir başka yazımda ele almak üzere şimdilik bu kadar bilgi ile yetinmenizi rica edeceğim.
PART DEVLETİ VE PERSLER:

∼ Kendisi bir Saka Türkü olan I.Arşak tarafından MÖ 248-MS 224 yılları arasında İran’a egemen olan Part Devleti kurulmuştur.
∼ Bu devletin devamı olarak da MS 224-651 yılları arasında yine bir Saka (Part) aristokratı olan Ardaşır tarafından Sasani Devleti kurulmuştur. Bu devletinde Med kökenli Persler tarafından kurulduğu yönünde de ciddiyet ve dayanaktan uzak iddialar bulunmaktadır.

∼ Oysaki “Pers” olarak ifade edilen devlet, Araplar tarafından işgal edilmiş olan Sasanlı Devleti’nden geriye kalan ve bugünkü Horasan, Türkmenistan, Özbekistan, Taciksitan, Kırgızistan ve Kuzey Afganistan’ı kapsayan bölgedir. Bu bölge ise Partların (Sakaların) anayurdudur.
∼ Ancak Avrupalı tarihçiler tarafından bu bölgede 1925’den önce kurulmuş ve hepsi birer Türk devleti olan Gazne İmparatorluğu, Harzemşahalar İmparatorluğu, Cengiz İmparatorluğu, Akkoyunlu Devleti, Safavi İmparatorluğu ve Kaçar Devleti nin her biri “Pers Devleti” veya “perleşmiş Türk Devleti” olarak adlandırılmaktadır.
∼ İran” adının yazılı en eski belge olduğu öne sürülen Nakş-i Rustem kabartmalarındaki ve döneme ait paralar üzerindeki yazılar bile Ön Türkçe (Sakaca) olduğu halde Avrupalı bilim adamları tarafından bu yazıların “Orta Frasça” olduğunun iddia edilmesi sadece komiktir.
ÜÇ BÖLÜMLÜK “TÜRKLER OLMADAN TARİH OLMAZ” KONULU YAZI DİZİSİNİN SONUCU OLARAK:
∼ Türkler MÖ 9.000’li yıllarda Orta Asya’dan başlattıkları göçlerin devamında yerleştikleri ırmak kenarlarında yeni şehirler ve yeni uygarlıklar kurmuşlardır.
* Türkler İran uygarlığını yaratmış ve 3.500 yıl yönetmişlerdir.
* Aynı şekilde Hint uygarlığını yaratan Türkler bu uygarlığı da 1.800 yıl egemen olmuşlardır.
* Aynı şekilde MÖ 2.200 yıllarında Çin uygarlığını kurmuşlar ve 3.000 yıl aralıksız olarak Çin’e Türkler hükmetmiştir.

∼ Ancak tarihi çarpıtmaya çalışan bilim adamları ve tarihçiler bu uygarlıkları Türklerin kurduklarını kabul etmemekte ve yalan ve sahte belgeler üreterek uygarlıkların temelini Avrupalı halklara, Semitik ve Sinitik topluluklara ve kavimlere bağlamaya çalışmaktadırlar.
* Oysaki; Sinitik (Çinli) halklar bugünkü Çin’in güneyinde yer alan Hindi-Çin’inde yaşadıktan sonra MS 500’lerde şimdiki Çin’e doğru göçe başlamışlardır.
* Benzer şekilde Hint-Med halkları MÖ 1.700’lerde Balkanlara ve oradan da MÖ 1.500’lü yıllarda İran ve Hindistan’a göç etmişlerdir.
* Cermenler MÖ 300 yıllarında Avrupa’da ortaya çıkmışlardır.
* Slavlar ise MS 500 yıllarında Polonya’nın güneyinden şimdi yaşadıkları yerlere göç etmişlerdir.. Yani bu uygarlıklar Türkler tarafından kurulduktan binlerce yıl sonra !

∼ Hattiler, Hurriler ve Mittaniler, Hurrilerin devamı olan Urartular… birbirine yakın dilleri konuşmuş olan Türk halklardır ve Orta Asya’dan Anadolu’ya gelmişlerdir. Bu halkların Anadolu’ya yerleşimi çok eski tarihlere dayanmaktadır.
∼ Tarihi yazılırken, ırkçı bir anlayış içinde hareket eden Avrupalı tarihçiler, Avrupalıların ulaşamadıkları yerlerde düzmece bir “Hint-Avrupalı” tanımı ve uygarlığı yaratmaktadırlar. * Geçmişte hiçbir zaman bu şekilde bir dil veya ortaklık var olmamıştır ve olması da mümkün değildir.
* Çünkü bir İngiliz’in ile bir Hintli ile genetik olarak akraba olması, bir Kızılderili ile akraba olması kadar olasıdır. İngilizce ile Hintçe arasında (daha sonradan geçen sözcükleri saymazsak) herhangi bir benzerlik yoktur, birbirleri ile ortak ve anlaşılabilir sözlere de sahip değillerdir.
∼ Özet olarak; güneş balçıkla sıvanmaz ve gerçek şudur ki, TARİH TÜRKLERLE BAŞLAR VE BUGÜN DÜNYADA VAR OLAN HEMEN BÜTÜN MEDENİYETLERİN TEMELİ TÜRKLER TARAFINDAN ATILMIŞTIR!